ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan: “Uluslararası insani hukuka göre hastaneler hedef alınmamalı”
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Filistin Kızılayı’nın İsrail’in Gazze’deki Kudüs Hastanesi’ni tehdit ettiği yönündeki açıklamasına ilişkin, uluslararası insani hukuka göre hastanelerin hedef alınmaması gerektiğini söyledi.
Sullivan, CBS News televizyon kanalının “Face the Nation” programına katılarak güncel soruları yanıtladı.
Sullivan, Filistin Kızılayı’nın İsrail güçlerinin Gazze’deki Kudüs Hastanesi’ni bombalayacağı tehdidine ilişkin açıklamasına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: “Ben böyle bir şey duymadım. Dolayısıyla bunu ne doğrulayabilirim, ne de inkar edebilirim. Size şunu söyleyebilirim: hastanelerin kritik sivil altyapılar olduğunu, uluslararası insancıl hukuka göre hastanelerin “Hedef alınmaması gerekiyor. Askeri hedef değiller.” diye yanıtladı.
İsrail tarafının ABD’ye “Hamas’ın İsrail’i daha önce tehdit ettiği şekilde tehdit edemeyeceğinden emin olmanın bu çatışmadaki temel stratejik hedefi olduğunu” bildirdiğini belirten Sullivan, “Ancak belirli kilometre taşlarının ne olduğu nihai olarak ortadadır. İsrail’e.” “Bu onların askeri operasyonu, kararı onlar verecek.” İfadelerini kullandı.
“Hamas’ın sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve silahlarını sivillerin yaşadığı bölgelere yerleştirdiğini” savunan Sullivan, “Bu, İsrail ordusu için ek bir yük oluşturuyor. Ancak bu durum, teröristlerle masum sivilleri ayırt edebilme becerisini gerektiriyor. Bu askeri operasyonu gerçekleştirirken masum sivillerin hayatlarını koruyun.” “Bu onların sorumluluklarını azaltmıyor. Bu hem hava saldırıları hem de kara saldırıları için geçerli ve İsraillilerle her gün konuştuğumuz bir konu.” söz konusu. Sullivan, “Şunu söylemeliyim ki ABD, masum insanların hayatlarının kutsallığı gibi ilkeleri ve tavsiyeleri konusunda net olacaktır. Özellikle İsrail’e tavsiyelerimizi vermeye devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
ABD’nin İsrail’e güvendiğine değinen Sullivan, İsrail’e veya başka bir ülkeye gönderilen silahların “silahlı çatışma hukukuna uygun kullanıldığına dair güvence gerektirdiğini” belirtti.
“Gazze’deki tüm Amerikalıların gidebileceği bir ortam yaratmak için çalışıyoruz.”
Sullivan, ABD’nin Gazze’de bulunan ve onlara ulaşan ABD vatandaşlarıyla temas halinde olduğunu belirterek, bunların birçoğunun halen bölgede olduğunu ve bölgeyi terk etmeyi beklediğini belirtti.
ABD’nin söz konusu vatandaşların bölgeyi terk edebilmesi için çalıştığını kaydeden Sullivan, “Mısırlılar, Amerikalıların ve diğer yabancı uyrukluların Gazze’den ayrılmasına izin vermeye hazır. İsraillilerin bunda bir sorunu yok. Ancak Hamas onları engelliyor.” ayrılmaktan vazgeçiyor ve bir dizi talepte bulunuyor. Gazze “ABD’deki tüm Amerikalıların gidebileceği bir ortam yaratmak için çalışıyoruz. Başkanın onların güvenli bir şekilde yola çıkmalarından daha yüksek bir önceliği yoktur.” dedi.
Esirlerin serbest bırakılması için de çalıştıklarını ancak bunun için süre veremeyeceğini belirten Sullivan, çatışmalarda insani bir duraklama yaşandığını belirterek, “Çatışmaya rastgele bir duraklama Hamas’ın çıkarına olacaktır. Bu, Bu bir gerçek. Burada pek çok karmaşık gerçek var. İnsani bir duraklama.” “Esirlerin serbest bırakılması iyi olur. Ancak Hamas’ın bunu kendi avantajına kullanacağından emin olabilirsiniz.” değerlendirmesini yaptı.
“Çatışmanın bölgenin diğer bölgelerine yayılma riskinin arttığını görüyoruz.”
İki devletli çözümün ve Filistinlilerin “güvenlik, onur ve eşitlik içinde yaşama hakkının” sağlanmasında Arap devletlerinin rol ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Sullivan, bunu başarmak için birlikte çalışacaklarını ifade etti.
Sullivan: “İran’ın caydırıldığına inanıyor musunuz?” sorusuna yanıt olarak, “Ben inanıyorum ki ABD, yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapacaktır. Askerlerimize saldırılırsa karşılık veririz dedik, karşılık verdik. Tekrar saldırıya uğrarlarsa yine yanıt veririz. Tetikteyiz çünkü bölge genelinde güçlerimize yönelik tehditler artıyor ve bu çatışmanın bölgenin diğer bölgelerine yayılma riski de var.” “Yükseldiğini görüyoruz. Bunu önlemek ve caydırmak için elimizden geleni yapıyoruz.” Cevap verdi.
İsrail’in Gazze saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e kapsamlı bir saldırı başlattı.
İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava saldırıları başlattı.
İsrailli yetkililer, Gazze’den yapılan baskınlarda 311’i asker olmak üzere 1.400 İsraillinin öldüğünü, 5.132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 3 bin 342’si çocuk, 2 bin 262’si kadın olmak üzere 8 bin 5’e yükselirken, 20 bin 242 kişi de yaralandı.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 116 Filistinli öldü, 1.900’den fazla Filistinli de yaralandı.
İsrail bombardımanı sırasında Gazze’de 34, Lübnan’da ise 1 gazeteci hayatını kaybetti.
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri durma noktasına geldi.
İsrail ordusu, 26 Ekim’den itibaren sınırlı kara operasyonlarını genişletmeye başladı ve hava saldırılarının dozunu daha da artırdı.
Binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu Gazze’nin en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusunun hedefi oldu.